3.11.2010


Küçük bir kız çocuğu çaldı kapımı. Demiri taktım, kapıyı araladım. Kim olduğunu, yalnız olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. İçeri girmek istedi, aç olduğunu söyledi. Öyle masum bakıyordu ki, onu içeri almak mı almamak mı aptallıktı bilemedim. demiri çıkardım, kapıyı biraz daha araladım. Kimsin sen, neden yalnızsın gibi sorular soruyordum. Hala ardından çıkabilecek, gelebilecek yabancıları bekleyerek korkuyordum bir yandan. kapıyı aralayınca içeri adım atmak istedi, korktum kapattım. Yeniden çaldı kapıyı, yeniden araladım, kapattım. Sonra çekildi kenara beklemeye başladı. Dayanamayıp açtım kapıyı, ama bu sefer aralamadım ardına kadar açtım. Bu sefer o ürktü. Ürktü, ama adımını attı. O adım attıkça benim korkularım azaldı, ben adım attıkça onun korkuları çoğaldı. Artık benimleydi,gözlerimin içine öyle güzel bakıyordu ki... Aslında ilk kapıyı çaldığında almak istemiştim onu, hemen sevmiştim sanki hep varmış gibi.

Şimdi ben kapının diğer tarafındayım. Kapı yüzüme kapandı, belki de bir daha iç açılmayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder