13.11.2010

"Ben nişanlıyken bile eve en geç 11.30'da girerdim. sen çok şanslısın."


Bu cümleyi yıllardır duyuyorum, ve yıllardır eve 12 gibi dönüyorum. Yıllardır dediysem, 8 yıldır falan gibi kendi yaşıma göre uzun bir süre. dışarı çıktığımda 12 gibi dönerim. tabi ki arada çok daha geç saatlere kaldığım olur, ama bu mesela 1 ay içinde 2 kez tekrarlarsa vay halime. ben 17-18 yaşındayken annem derdi ki, ben nişanlıyken bile eve 11.30 dedin mi dönerdim, daha geç dönme şansım yoktu zaten. O zaman çok bir şey gibi görünürdü. Kendimi şanslı hissederdim. Büyüdükçe anladım ki, bunun yaşla bir ilgisi yok. Ortada bir kısıtlama hali var ve bu kaç yaşında olursan ol sen reddetmediğin sürece seninle ilerlemeye devam ediyor. Bugün 23 yaşındayım, annemin nişanlandığı yaştayım, ama hala eve 12'den geç dönersem, ya bunun haberini verirken çarpılan laflar, ya da eve döndüğümde asılan suratlar var karşımda. Direnmeye çalışıyorum, dürüst olup bunu kullanmaya çalışıyorum; ama ne olursa olsun ailede dürüstlük işe yaramıyor. Ne kadar dürüst olursan o kadar tepki alıyorsun. Mesela çoğumuz duymuşuzdur, "evi otel mi sandın sen, bu ne böyle uyumaya geliyorsun", yahu o zaman izin ver dışarıda kalmama, ben de evi otel gibi kullanmayayım, mesela bırak 2 gece kalayım dışarıda 3. gün evime geleyim tüm günümü evimde geçireyim; ama yok sen illa saat kaç olursa olsun eve gel dersen -ki hiç anlamıyorum bu mantığı, nerede olduğumu bildikten sonra uyuduğum yerin ne farkı var- ben de o gece eve gelince ertesi gün yine çıkarım, bir sonraki gün yine.. Geç de olsa gel dedikçe daha erken çıkacağım, daha geç geleceğim... İnatlaştıkça inatlaşacağız. Birimiz bıkana kadar bu böyle devam edecek...
"Ne bu böyle her dakika dışarıda kalıyorsun" ya da "Bokunu çıkardın sen bu işin, her gece her gece sabahlara kadar sokaklarda..." ki bu ikinci cümle söylenirken mesela 1 ay neredeyse hiç gece dışarı çıkılmamış, sonrasında 2 hafta üstüste cuma ya da cumartesi gece dışarı çıkılmıştır... 3. mü? İşte o biraz zor... Tartışmak gerek, belki reddetmek, ya da boyun eğeceksin... Ben reddettiğim kadar boyun eğiyorum sanırım. Kendimce yıllardır bir denge tutturdum, kendime belli bir sınır çizdim sanki, "anne-baba kuralları". Bunları yaparsan kötü olur. Ne olur yahu? En fazla kapıyı vurur çıkarsın, hiç mi çıkmadın? Çıktım, ama o zaman daha özgürdüm, sorumluluk denen bir şeyden bir haberdim belki de, ya da yeni öğrenmeye çalışıyordum. Şimdi üzerimde bir yük hissediyorum, tam omuzlarımın üstünde. Hem ağır geliyor zaman zaman altında eziliyorum, hem de onu oradan atamayacak kadar değer veriyorum. Bir orta yol bulmak gerekirse, benim sanırım ona hem yakın hem uzak yaşamayı tercih etmeme pek de bir zaman kalmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder